Herkese tekrar merhabalaaaar.. Uzundur buralarda yoktum ... Şöyle ki , sevgili finallerim bayramdan 3 gün önce biterek , ramazanı farklı bir yönüyle tatırdı bana . Şükür yine de güzel bitirdik , hatta herkesin kabusu BÜTlere de kalmadım-geçen dönemden acısını biliyorum dostlarım , kalanlara Allah kolaylık versin-..Tekrar merhabalaşma faslını çok uzatmadan yazıma başlayayım en iyisi ^^
Bugünkü yazımda sizlere yeni yeni alıştığım bir yakışıklıdansöz edeceğim .Başlarda korkulu rüyamdı belki bir eve girebilmek için ammaaa şimdilerde o kadar da kötü değil diyebilirim. İşte ! Şimdi sizleri tanıştırma vaktidir!
Vee karşınızda Behçet! Nam-ı diğer Beco !
Diyeceksiniz ki sen niye tanıtıyorsun Beco'yu kimdir ,neyin nesi kimin fesidir? Şöyle diyeyim , eğer siz de benim gibi ailurofobiye sahipseniz -ne zaman bir kediyle uzun uzun bakışsanız kaçıyor yahut çığlığı basıyorsanız- hayatta bazı şeylerin eğlencesi kaçabiliyor! Behçet - sevgili arkadaşım Ayşegülcüğümün oğluşu olur kendisi- de bunu azaltmamdaki büyük etkenlerden biridir!
Nasıl başladı bilmem ama etkisinin büyük olduğunu düşündüğüm anımı sizinle paylaşıvereyim hemen... Akçay'a gitmiştik bir yaz , kaç yıl oldu hatırlamıyorum , küçüğüm ama ...Sonra tam yolda yürürken patili arkadaşla karşılaştık , aramızda uzuuuun uzun bakışma gerçekleşti .. O da karşıya geçmek istiyor , ben de...Konumu da belirteyim , onun gideceği yön batı , bense kuzeye gitmeye çalışıyorum.. Tabi önce kibarlık bende kalsın dedim o geçsin , sanırım o da aynı şeyi düşündü.. E peki ikimiz de karşı tarafın teklifi kabul edip aynı anda geçmeye çalışırsak !!!
BUM! Büyük çarpışma! Dizlerim yerle buluştu , sevgili pati arkadaş da bacaklarımın arasından kaçarak çöp kutusuna aldı soluğu -_- Az ağlamamıştım ,canımın acısının yanında kedi değmiş olduğu gerçeğine ağlamıştım sanırım , hastalık falan kaparım sanmıştım belki de...
Kediden korkan çoğu arkadaşın böyle bir anıı olduğunu düşünüyorum , tiksinen arkadaşalrın da olabilir bilemiyorum.. Ama lütfen ' ya nasıl korkarsın ' diye arkadaşlarımıza çıkışmayalım ... Bence onlar da sizin gibi sevebilmek , dokunabilmek belki de aslında bir bağ kurabilmek istiyorlardır... Çünkü ben de böyle hissediyorum...
Kolay değil ! Korkumdan apartman kapsının yanında duran çöp kutusuna önce uzaktan ayağımla vururdum ya da çöpü atabildiğim en uzak mesafeden atar kaçmaya hazırlanırdım - ki hala uzaktan atıyorum ama artık çöp kapının yanında değil haha :)))-...Düşünün ,sürekli tetikte dolaşıyorsunuz .Park bahçe ,açık alan ..kedi görünce ' ay ayağıma bi şey dokundu galiba , baba kediiiii!!!! , kovun bunu burdan ' nidalarının havalarda uçuşması...
Bir de kedili eve gitme sorunsalı! Belki de en büyüğü! Çünkü kaçacak yer yok , 'pist' desen gider mi ki.. Ev kedisi sonuçta ... bu yıla kadr sanırım belki belki kez girmişliğim vardır kedili eve ! Lisedeki arkadaşımın evine gitmiştik ,orda toplanıp okula geçecektik ...Sevgili Sakız , maşallah , pek uslu , yabanıya pek ellemezmiş , odada yatağın üstüne gömülüverdi.. hıştınmadı bile ,ortalıkta görmedim diyebilirim ,bu yüzden onu pek saymıyorum!
Gelelim dönüm noktama ! E anlatıyorum ya , Beco kankim! Az ekşınlar yaşamadık...
Nerden başlasam ki anlatmaya...
Ondan önce size aramızın daha iyi olduğu yakın zamandan bir fotoğraf daha göstereyim de , siz de görmelere doyamayın ponçik suratlıyı , maşallah pek de tombik , uykuyu da çok seviyor ...
Bu da ondan kaçmak için altına kaçtığım yorganın üstüne kurulup uyuduğu günden ,keyif yapışına imreniyorsunuz ^.^
İlk tanıştığımız zamanlarda , ne zaman görsem 'Ayşegüüüüüüüül , geliyoooo!' nidalarım evde çınlamıştır. Ayaklanacak olsam önce nerde diye bakarım, sandalyenin masanın alt kısmına denk gelen yerine çöreklendiğinde acaba buraya atlar mı düşüncelerim... Bir gün 'kedi evi' yapacağız , ama bilin bakalım nerde.. Siz anladınız tabii... - Genel olarak hayvanlardan nefret etmiyorum , sadece korkuyorum ama bu onları sevmiyorum ya da korumak istemiyorum anlamına gelmiyor , bunu burda belirteyim! Lütfen biz korkanları hayvan düşmanı bellemeyin! Sadece korkuyoruz^^ Sosyal mesajımı ilettikten sonra devam edeyim efenim...- Okuldaki Panteracığımıza bir ev yapalım dedik ..Nerde kalmıştım.. Heh! Malum evde maket bıçakları ıvır zıvırlar uçuşuyor ...Tam o sırlarda biimki yine ortalarda dolanmaya başladı.. Bne ne yaptım? Doğru! Kaçtım.. evin içinde dönelim durduğum doğrudur , bir ara maket bıçağının üstünden atlamışım bastım mı diye bi korku oluştu anlık ortamda! Şükür sağlamdım! Gel zaman git zaman , gerçekten gide gele ben ona lıştım , birbirimize demiyorum çünkü o ne düşünür bilemiyorum.. Benim yüzümden ne sıkıntılar yaşadı kuzucuk.. Balkona çıkarmalar, odalara koymalar .. Sanmayın eğlenceli... bir canlının sizin yüzünüzden bir yerde tutlması inanın hoş değil ama korkuya karşı koymak da bir o kadar zor... Sağolsun arkadaşım çok aşırı olan zamanlarda bunu yaptı ama genel olarak Behçetle takıldığımızı düşünüyorum! Öyle olmasa ona dokunacak kadar korkumu yenemezdim! EVET!DOKUNDUM!BEN!
Aslında demem şu ki kendimize bi şans verirsek belki de korkumuzu yenebiliriz , ben yendim dediğime bakmayın , azalttım olacak o ^^
Sevgili 'nasıl korkarsın ne yapacak ki sana' diyen arkadaşlar ve ' siz nasıl seviyorsunuz ya ' diyen arkadaşlar ...Kapışmayalım ..Sadece birbirimizi anlayalım..